Güncel Duyurular
Sempozyum Hakkında
Amaç ve Gerekçe:

Kelâm ilmi, normatif ve kurucu kimliğiyle İslâmȋ ilimler içinde her dönemde başat roller üstlenmiş ve belirleyici olma konumunu korumuş bir disiplindir. Kelâm’ın bu işlevsel önemi onun; “İslâm dininin sâbiteleri olan iman esaslarını delilleriyle ispat edip şüpheleri gidermek ve eleştirilere karşı bu temel ve değişmez ilkeleri savunma” misyonunu taşıması, konularını sistematik bir şekilde ortaya koyması ve mevcut birikimi daha sonraki nesillere aktaracak ciddi bir eğitim-öğretim metodunu inşâ etmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Sistematik bir Kelâm düşüncesinin sürdürülebilir olması ise kavram ve söylem dizgesinin güncellenebilmesine ve örgün-yaygın eğitimle bunun öğrencilere aktarılmasına bağlı olduğu açıktır. Bu husus, Kelâm ilmini yaşatacak ve Müslümanların her dönemde karşılaşacağı sorunlara çözüm üretecek kapasitede nitelikli ilim adamlarının varlığı açısından tarihimizin her döneminde kendisini hissettirmiştir. Bu nedenle, belli dönemlerde her ne kadar birtakım kırılmalar ve bazı meydan okumalar yaşansa da bu ilmin değerli temsilcileri tarafından İslâm düşüncesine yön veren çok güçlü “Kelâm Okulları” kurulup geliştirilmiştir. Nitekim Kûfe ve Basra mescitlerindeki ders halkalarından başlayıp tüm farklılık ve çeşitliliğiyle bugüne uzanan bu derinlikli gelenek, Müslümanların ilmî mirasının önemli bir yekûnunu teşkil etmektedir. Günümüzde bu geleneğin Türkiye’deki temsilcileri, ülkemizin İlâhiyat/İslâmî İlimler Fakülteleri bünyesinde yer alan Kelâm Anabilim Dallarının güzîde mensuplarıdır.

İstanbul (Dârülfünûn) İlâhiyat Fakültesi’nin 120., Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nin 70. ve Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nin de 60. Kuruluş yıl dönümlerini 2019’da önemli faaliyetlerle birlikte kutladık. Böyle bir atmosferin ardından Kelâm düşüncesinin gerek kurumsal gerekse kamusal alanda ne ölçüde ma‘kes bulduğunun değerlendirilmesinin yanında, ülkemiz İlâhiyat Fakültelerindeki eğitim-öğretimin en aslî ve ayrılmaz cüz’ü durumunda olan Kelâm Anabilim Dalı’nda yer alan derslerin tedrîsine ve buna yansıtılması gereken metodolojiye ilişkin hususları tüm boyutlarıyla ele alıp ortak aklı yansıtan müşterek bir söylem geliştirmeye yönelik bir toplantı düzenlemenin çok anlamlı olacağı düşünülmüştür.

Bu toplantıda “Türkiye’de İlâhiyat Alanında Kelâm İlminin Konumu: Kavram Haritası, Etkinliği ve Eğitimi” başlığı altında özellikle İmparatorluktan Cumhuriyete geçişle birlikte son dönem Kelâm ilminin kavram haritası ile özellikle akademideki eğitiminin mercek altına alınması amaçlanmaktadır. Bu süreçte günümüze kadar nasıl bir tecrübe ortaya konduğu, karşılaşılan sorunlara ilişkin ne gibi çözümler üretilip uygulandığı ve güncel problemlerin çözümüne ilişkin hangi önerilerin sunulduğu ise, üzerinde durulacak temel noktalardır.

Öte yandan yakın sayılabilecek bir geçmişte geleneksel hale gelmiş olan Anabilim Dalı Toplantılarımız çerçevesinde Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nin ev sahipliğinde 20-22 Haziran 2008 tarihlerinde “Kelâm Öğretimi Sempozyumu – Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlığı altında bu konuya ilişkin son derece verimli bir toplantı gerçekleştirildiği bilinmektedir. Ancak günümüz itibariyle gerek kurumsal gerekse kamusal alandaki Kelâm söyleminin geliştirildiği temel müessese olmaları itibariyle İlâhiyat/İslâmî İlimler Fakültelerinin sayısının yüzü aşması ve buralarda Kelâm ilminin eğitimine ilişkin oluşan yeni tecrübe, konunun yeni boyutuyla tekrar ele alınmasını gerekli kılmıştır. Anabilim Dalımız etrafında çeşitli sorunların doğmasına ilişkin değişen zaman, karşılaşılan sorunların çeşitliliği ve karmaşıklığı vb. birçok farklı sebebin olduğu bilinen bir durumdur. Özellikle son yıllarda, geçmişteki tartışmalardan beslenen bazı bakış açılarının da etkisiyle, İlâhiyat/İslâmî İlimler Fakültelerinde okutulan derslerin müfredatının alan dışından müdahaleye açık hâle getirilmesinin de bunda önemli bir payı bulunmaktadır. Bu sorunlara köklü çözüm önerileri ortaya koymak maksadıyla, ülkemiz ilim adamlarının Kelâm ilmine ilişkin bilimsel birikimlerinin böyle bir toplantıyla temerküz ettirilmesi ile bu ilmin kurumsal (Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı vb.) ve kamusal alanda etkinlik ve temsilini de ele alacak bir dizi hayata dokunan toplantıların başlangıcı olması, bu hususta ortak bir söylem geliştirilmesinin ve konunun ilmî bir zeminde tartışılmasının, bu konuda kalıcı sonuçların alınması bakımından önemli olacağı düşünülmektedir.

İslam dünyası ve Batı düşüncesinde yaşanan gelişmeler çerçevesinde Kelam İlminin günümüz İslam düşüncesindeki konumu, etkisi ve yönlendiriciliğinin hangi düzeyde olduğu; öte yandan Batı düşüncesine karşı kabul/savunma/reddiye/reaksiyon düzeylerinde nasıl konumlandığının tespiti ve değerlendirmesi de son derece önemlidir. Bu bağlamda Kelâm ilminin inanç ve düşünce alanında “kurucu/inşacı” rolünün tartışılması bu yönde bir misyon ve vizyon oluşturulması bu toplantıyı daha anlamlı hale getirecektir.

Bu yıl KARABÜK’te gerçekleştirilecek olan toplantımızın ikinci hedefi, uzun yıllardan beri kesintisiz bir şekilde sürdürülen Kelâm Koordinasyon Toplantılarının düzenlenmesindeki temel gaye ve felsefeye vurgu yapmaktır. Zira bu toplantıların temel amacı; ülkemizdeki Kelâm Anabilim Dalı akademisyenlerinin bir araya gelerek kendi aralarında fikir alışverişi yapmaları, sorunlarını tartışmaları, ortak tecrübelerini açığa çıkaracak iş birliğinde bulunmaları gibi hususlardır. Bu amacın bugüne kadar ne ölçüde gerçekleştirilebildiğini tespit etmek, aksayan yönleri belirlemek ve ayrıca özellikle ülkemizde Kelâm ilmi alanındaki bilimsel üretimin bir panoramasını çizebilmek ve öğrenciler ve din eğitim-hizmeti yürütücüleri üzerindeki yansımalarını görebilmek için, bu yıl yapılacak geleneksel toplantımızda, ankete dayalı bir alan araştırması yapılması ile yüksek lisans ve doktora düzeyinde yapılan tezlerin nicel ve nitel çerçevesinin bir ekip çalışmasıyla ortaya konulması ve her unvandan bir temsilcinin yer alacağı bir oturumda konunun değerlendirilerek genel bir tartışmaya açılması da düşünülmektedir.

Ayrıca Kelâm Anabilim Dalları öğretim elemanlarınca ülkemizde son iki yıl içinde üretilen bilimsel birikimden haberdar olunması ve müteakip toplantılarda bunun bir geleneğe dönüşmesi amacıyla; tüm Kelâm Anabilim Dalı akademisyenlerinin son iki yıl içerisinde yayımladıkları eserlerden oluşan bir serginin açılması da planlanmaktadır.

Ziyaretçi İstatistikleri

Online: 8 | Bugün: 17 | Bu Ay: 304 | Bu Yıl: 9811 | Toplam: 10831